Olympos ile Tanışmak
Olympos ile Tanışmak

Olimpos‘un gündüzü ayrı , gecesi ayrı güzeldir. Gündüz yapılabilecek birçok aktivite vardır ve geceleri de eğlenmeyi sevenler için canlı müzik , disko tarzı eğlence mekanları geç saatlere kadar açıktır. Eğer bunlardan uzak , sakin bir gece istiyorsanız kamelyalarımız da hafif müzik eşliğinde gecenin serinliğinin tadını çıkarabilirsiniz. Olympos’ta geceler ayrı bir güzeldir..

Olympos’u Antalya’ya gelmeden öncesinde Yunanistan’da sanırdım. Yunanistan’ın da bir Olympos’u var evet ama bahsi geçen Olympos’un Antalya’da gizlenmiş bir cennet olduğunu bilmiyordum. Kabul , cahilmişim. Antalya’dan Olympos’a giderken heyecanlıydım. Üzerine çok konuşulmuş , çok fazla konusu geçmişti. Nasıl bir yerdi ve her gidenin özel olarak nitelendirmesinin sebebi neydi ? Antalya’yı çıkar çıkmaz yol inanılmaz manzaralar ile süslenmeye başlamıştı bile. Sol taraf duvara benzeyen rakımı 2 binleri bulan Toroslar , sağ taraf ise alabildiğince mavi. Ne yana bakacağımı şaşırmış halde Kemer , Tekirova derken Olympos kavşağına vardık. Olympos kavşağı benim için o günden beri farklı bir yerdir. Durup bir çay molası verdik. Olympos’a 11 km yolumuz kalmıştı ve kavşaktaki dinlenme tesisinin balkonundan Olympos’u , Musa Dağı’nı kuş bakışı izliyorduk.

Mola sonrası kıvrımlı bir yoldan sıfır rakıma indik ve bir vadinin içine düştük. Özellikle coğrafi yapısı çok değişik bir yer ile karşılaştık. Dağların arasında bir vadinin içinde konuşlanmış pansiyonlar. Oldukça geniş bir uzunluğa yayılmış haldeler. Olympos Pansiyon’a eşyalarımızı bırakıp denize doğru yürümeye başladık. Olympos  , antik kenti ve Likya kalıntıları sayesinde sit alanı olduğu için denize sıfır tesis yapılamıyor. Bu sayede Akdeniz kıyı şeridi boyunca insanın mahvedemediği çok az sayıda yerden birisi olarak kalmış.

Denize gidebilmek için antik kentin içinden geçmek gerekiyor. Dere yatağı boyunca yürüyorsunuz ve her şey tamamen doğal. Patika tadında bir yol sizi dere kıyısı ile denize götürüyor. Denize varmadan hemen öncesinde sol iç tarafa yürüdüğünüzde antik kentin kalıntılarını gezebiliyorsunuz. Tarih meraklıları için tam bir cennet denilebilecek bir yer. Denize 50 metre kala yine solda yolunuzun üzerinde kaya mezarları var. Kutu şeklinde ve hala bozulmadan korunabilmişler.

Derken farklı mavisi ile Olympos Koyu sizi karşılıyor. Olympos plajında şezlong vb hizmetler yok. Kum , çakıl ve deniz. Tamamen doğal bir ortam. Ticari işletmelere açılmadığı için bu tip ihtiyaçları denize giden yoldaki marketlerden karşılayabiliyorsunuz. Sizlere şezlong ve şemsiye kiralayan birçok market bulunmakta. Kumsal yaklaşık 4-5 km boyunca Çıralı’ya kadar uzanıyor. Olympos’u farklı kılan bir şey de deniz arkasını dik dağlara yaslamış durumda. Yemyeşil dağlar ve masmavi bir deniz. Doğaya karıştığınızı hissediyorsunuz